Alsancak Tekel Binası'nın tarihi efemeralar üzerinden anlatılacak

***

Çocuklara İzmir'i keşfettiren kitaplar

Yaz tatilinin en iyi arkadaşı kitaplar. Evde gün boyu ne yapacağını düşünen çocuklar için İzmir'i anlatan iki kitap önerim olacak. Bu kitaplar aynı zamanda çocuklar için birer İzmir rehberi niteliğinde. İlk kitap Senem Kiraz'ın kaleme aldığı Delice Yayınları'ndan çıkan "Nil ve Mert Ali'nin Gezegeni - Müzeleri Geziyoruz" adını taşıyor. İlkokul öğrencisi Nil'in annesi Senem Hanım'la yaptığı kent turunda Ümran Baradan Oyuncak Müzesi, İzmir Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi, Tarihi Asansör, Karikatör Müzesi, Mask Müzesi, Arkas Sanat Müzesi, Atatürk Evi Müzesi, Zübeyde Hanım Anıtı, Latife Hanım köşkü ziyaretleri yer alıyor. İzmir'i sevdiren ve kentin simge mekanlarını tanıtan kitap çocuklar için yaz tatilinde yapılacakları özetleyen keyifli bir etkinlik örneği. Yakın Yayınları'ndan çıkan Feray Ünal'ın kaleme aldığı "İzmir'in Hazineleri" ise üç iyi arkadaş olan Deniz, Asya ve Mete'nin yaz tatilinde Kemal Dedeleri ile olan kent keşif turlarına götürüyor okurları. Çocukları doğal güzelliklere, doğa ve hayvan sevgisine yönelten, çevrelerine karşı farkındalık oluşturan bir kitap "İzmir'in Hazineleri". İzmir'in kitapta anlatılan hazinelerine gelince... Kitabımız Buca'daki anıt ağaç Kunduracı Çınarı'nın çevresinde oynayan çocukların İzmir Kuş Cenneti'nin daimi konuklarından Flamingo İbrik'le tanışmasıyla başlıyor. Kemal Dede'nin İzmir'in çok sevilen unutulmaz fili Pak Bahadır'la yaşadığı komik macerayla sürüyor. Kemal Dedeleri'nin eşliğinde kent turuna çıkan üç arkadaş daha sonra İzmir Saat Kulesi, Kızlar Ağası Hanı, Agora Antik Kenti ve Kadifekale'yi ziyaret ediyor. Geziler Tabiat Tarihi Müzesi, Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi ve içinden kumru, vapur, martı ve gevrek geçen keyifli bir kent turuyla sona eriyor. Çocuklara kenti sevdiren, merak ettiren ve ilginç bilgiler veren bir kitap "İzmir'in Hazineleri." İki kitabın birbirinden keyifli çizimlerini yazar-çizer Hasan Karaca yapmış. Keyifli okumalar, keyifli geziler... •••

Kütüphanecilerde görev değişimi

Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) İzmir Şubesi'nin 13. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel kurulda başkanlığa Karabağlar Belediyesi Arşiv Müdürü Hatice Gümüş seçildi. Gümüş, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere farklı kurumlarda çalışan meslektaşlarını bir araya getirecek projeler gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söyledi. TKD İzmir Şubesi yeni yönetim kurulunda derneğin eski başkanları da görev aldı. Mehmet Erken (İzmir Kavram Meslek Yüksek Okulu), Yeliz Çam Tatlıbadem (İzmir Büyükşehir Belediyesi), Asuman Nesibe Özdil (Karşıyaka Hoca Mithat İlçe Halk Kütüphanesi) ve Pürlen Denen (İzmir Ekonomi Üniversitesi) Hatice Gümüş başkanlığındaki yönetim kurulu oluşturdu. Alper Odabaşoğlu (İzmir Bakırçay Üniversitesi), Ece Helvacıoğlu (Yaşar Üniversitesi) ve Göksen Atıcı (Dokuz Eylül Üniversitesi) da TKD İzmir Şubesi’nin denetleme kurulu üyeleri oldu. TKD İzmir Şube Başkanı Hatice Gümüş yeni dönemde Cumhuriyet’in 100. yılı kapsamında bir sempozyum/panel düzenlemek istediklerini söyledi. Gümüş, “Meslektaşlarımızın haklarını, İzmir'imizin kütüphane olanaklarını iyileştirme yönünde ve hangi sektörde olursa olsun kurulan-oluşturulan kütüphanelerde, kütüphane mevzuatı ve standartlarına uygun oluşturulabilmesi adına bilgilendirme ve iş birliği çalışmaları yapmak istiyoruz" diye konuştu. •••

Ben ne okudum?

Gülşah Elikbank / Delirmiş Evrenin Ortasında İzmirli yazar Gülşah Elikbank'ın yeni kitabı "Delirmiş Evrenin Ortasında" Haziran ayında Destek Yayınları'nca yayımlandı. Fantastik türde verdiği eserlerle dikkat çeken, romanları 11 ayrı ülkede farklı dillere çevrilen yazarın son kitabı, "öyküden uzun romandan kısa metin" olarak da tanımlanan "Novella" türünde yazılmış. Yazar Elikbank, "Çağa daha uygun bulduğum için novellayı tercih ettim. Yurt dışında oldukça yaygın olan bir tür. Karakter sayısı az ama derin" diyor. "Delirmiş Evrenin Ortası'nda" kitabında yazar okuru çocukluğunda tacize uğramış, acısını içinde büyütmüş, yüreği bu acıyla katılaşmış, güçlü, başarılı ve özgür bir kadın olan, ressam Meryem'in delilikle normallik arasında gezinen öyküsüyle tanıştırıyor. Yaptığı rengarenk ve canlı tabloların ardında kaskatı ve sevgiden uzak sadece tensel zevkleri yaşayan ve yaşatan bir kadın Meryem. Meryem’in yüreğindeki bu katılığı çözen, onu normalleştiren ise sürpriz bir şekilde hayatına giren sıcacık, doğal bir adam. Daha önce tanıdıklarından çok farklı, kalbine dokunan bir akademisyen bu adam. Hakkında hiçbir araştırma yapmadan, sevdanın hızlı temposuna kapılıveren Meryem'in yaşamı tanıştığı bu insanla nasıl değişiyor, nasıl bir sürprizle karşılaşıyor, kitabı okuyunca göreceksiniz elbette. Kitabı bir solukta tamamlayacaksınız siz de. Yazar olmasının yanı sıra gazetecilik eğitimi de alan Gülşah Elikbank'a romanının verdiği mesajı sorduğumda, "Herkes kendi acısıyla öyle meşgul ki, artık bir diğerinin ve dahası toplumunkine kör. Bu körleşme bizi sevgisiz şefkatsiz bırakıyor. Sevgisiz büyütülen, farklı şiddet türleriyle tanışan çocuklar her romanımda konum oluyor genelde, benim için önemli bu. Meryem gibi bu acıyı sadece kendi içinde yaşayan ve tüketen çok kadın var" yanıtını veriyor. Edebiyat dünyasının son derece üretken ve başarılı genç yazarları arasında yer alan Gülşah Elikbank'ın okurları için bir bilgi de paylaşayım: Yazar 18-19-20 Ağustos 2023 tarihlerinde Karaburun Badembükü'nde özel bir yazı atölyesi düzenleyecek. "Yazı Şifalandırır" temasıyla düzenlenecek üç günlük kampın katılımcıları, edebiyat ve psikoloji ağırlıklı olarak farklı bir deneyim yaşayacak. Atölye ile ilgili gelişmeleri yazarın @gulsahelikbank Instagram hesabından izleyebilirsiniz.