Alın topunuzu da gidin uzayda oynayın

İZMİRLİLERE ÇAĞRI Nisan ortasında başlayacaktı, salgının artması sonucu mayıs sonuna ertelendi. Deplasmanlı Amatör Lig oynanacak mı oynanmayacak mı belirsiz ama, İzmirspor bir an önce amatör kümeye veda etmeli. Şimdi tam zamanı. DAL'dan bir sıyrılırsa eğer, devamı gelir. Çünkü seveni çok. İstanbul'a gitmediği, görmediği halde oranın takımlarını tutanların bol olduğu İzmir'imizde, kentin adını taşıyan Cumhuriyet'imizle yaşıt İzmirspor'a destek olmak gerek. Karınca kararınca, kimin elinden ne gelirse. Bakın diğer kentlere, adını taşıyan takımlarına çoğu Süper Lig'de, 1.Lig'de. Hiç mi ibret almazsınız. Tüm takımların birleşip tek takım olması da olmaz. Birlik beraberlik içinde tek yürek olmak yeter. BAŞKAN ÇALKAYA'DAN TAM DESTEK Her an lig başlayacak gibi hazırlıklarını sürdüren İzmirspor'da yılların deneyimli teknik adamı Vedat Akbuğday dümene geçti. Pandemi nedeniyle deplasman olayı kaldırdı. İzmir takımları kendi aralarında oynayacak. Belki de büyük şans ve de ayağa kadar gelen fırsat. Vedat Akbuğday'ın da yer aldığı İzmirspor ekibi Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya'yı ile makamında ziyaret etti, destek istedi. Geçmiş dönemin başkanı Mehmet Ali Çalkaya amatör branşlara çok değer verdi, araç bile tahsis etti nazlanmadan. Destek illa maddi olmaz. Eşinden başkanlığı devralan Fatma Çalkaya hanımın da desteğini sürdüreceğine eminim. İzmir için spor için taş üstüne taş koyana, çiçek verene selam olsun. EŞREFPAŞALI MİNİK TÜRK WEMBLEY'DE Yaşı henüz 13 idi. Kutsal topraklarım doğduğum doyduğum büyüdüğüm Eşrefpaşa'nın delikanlı çocuğu Levent Eriş. Bizi temsil eder Ay-Yıldızlı formayı da giyer, dünyaca ünlü Wembley Stadı'nın çimlerine basar minik ayakkabılarıyla. 'Küçük Penaltıcılar' yarışmasına 1976'de TRT aracılığıyla İzmirspor Kulübü adına katılır. İnönü Stadı’ndaki elemede 88 küçük penaltıcı arasından birinciliği kazanır bizim Eşrefpaşalı Levent. Finale kalır 5 ülkenin yarışmacıları ile mücadele eder. Penaltı çekilen kalede Queens Park Rangers’ın ünlü kalecisi Phil Parkers vardır. Levent ’in 6. ve son şutu direkten dönünce ikinci olur, tarih yazar. Kaleci Parkers tebrik ettiği Levent’e 'Kalecilik hayatımda bana yeni ve büyük bir tecrübe kazandırdın. Hep aynı köşeye atış yapacağın aklıma bile gelmemişti' de. Annesini ve babasını küçük yaşta kaybeden, küçük bir evde anneannesi ve bir marangoz yanında çalışan işçi ağabeyi ile birlikte oturan bu küçük Türk çocuğu, Kraliyet locasında ikincilik kupasını alır, hepimizi gururlandırır. GEÇECEK LEVENT ERİŞ KAPTANIM Biraz özgeçmişini yazdım Levent Eriş ağabeyimin, kaptanımın. Çok severim, kaliteli, karakterli insandır. Zerre kibiri yoktur. İzmirspor muhabirliği yaptığımız dönemde, burnundan kıl aldırmayan kasıntı futbolculardan değil, olgun, iyi niyetli bir ağabeydi. Stresini her zaman kontrol altına almasını bildi. Çok iyi futbolcuydu, virtüözdü. İzmrspor'un efsane kaptanıdır. Teknik adamlığı süresince pek yüzü gülmedi desem yeridir, çok daha iyi yerlere gelmeliydi. Şimdi o da koronaya yakalandı. Tedavi görüyor, yoğun bakıma kaldırıldı. Haydi hoca kaptan sen neleri yenmedin ki, bu da gelir geçer. Seviyorum seni Levent abim, kaptanım, başımızın tacısın. Bekliyoruz, güzel günler göreceğiz. Dualarımız sizinle. SAKAL BAHANE TV ŞAHANE Cüneyt Çakır'dan sonra Fırat Aydınus da kirli sakalıyla maça çıktı ya. Çok değişik eleştiriler geldi. Bilerek yapıyorlar. Gündemde kalmak tek dertleri, hakemlik bitince sudan çıkmış balığa döneceklerini onlar da biliyor. Kalıcı isim bırakamayan, pek de isim yapmayan Deniz Çoban ile Bülent Yıldırım'ın yaptığı gibi, reklamla hakemliğe veda etmek istiyorlar. Diyeceksiniz ki 'Reklama ihtiyaçları mı var' ben de diyorum ki 'Olmaz mı asıl şimdi var'. Son yılları. Fırat 3 gün sonraki maçına sakalsız çıktı. MHK'ye geleceğini sanmıyorum amacı bir TV'ye kapağı atıp, kader birliği yaptığı arkadaşlarına sallamak. Bedava olmaz tabi. Gündemde kalıp bırak ki, değerin artsın. Şimdi anladınız mı? GAYE'SİZ KALDIK ÜZGÜNÜZ 1958'de İzmir’de doğdu, 1989'da TRT Erzurum Radyosu'nda spikerliğe başladı. İzmir'e dönüş yaptı. TRT İzmir Televizyon Müdürlüğü ve TRT İzmir radyosunda spiker olarak çalıştı. Harika bir ses tonu, yorumlaması vardı. Biz birbirimizi biliriz. Çok temiz kalbi, yufka yüreği vardı. Gaye Karace Karadağ, çok erkendi, her kayıp gibi. Ne yapalım ne diyelim mukadderat, takdir-i ilahi. Unutmayacağız sizi sevgili büyüğüm Gaye Karace Karadağ. Gittiğin yerler ışıklar, nurlar içinde kalsın. Allah gani gani rahmet eylesin mekânın cennet, ruhun şad olsun. İsmail Sivri, Gazanfer Karpat, Süleyman Alasya, Adnan Çağlayan, Muammer Yüksel, Can Süphandağlı, Süleyman Tok, Aytaç Sefiloğlu, Şevket Özçelik, Hüseyin Yangır, Nedim Demirağ, Erkin Usman, Metin Ok, Hüsnü Okumuş, Şadan Gökovalı, Özdemir Hazar ve de nice nice büyüklerime ustalarıma selam olsun, özledik, hiçbirinizi unutmayacağız. Bir gün bir yerlerde buluşma ümidiyle.