Durgut, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Türkiye'de yaşayan Gazzeli, Somalili, Etiyopyalı, Kırgızistanlı, Arnavut ve Faslı çocuklarla Mecliste düzenlediği basın toplantısında, çocukların barışı temsil ettiğini dile getirerek, dünyaya barış mesajı vermeyi amaçladıklarını söyledi.

CHP Lideri Özel’den bir asgari ücret açıklaması daha: Bu bir felaket CHP Lideri Özel’den bir asgari ücret açıklaması daha: Bu bir felaket

Filistinli bir kadının "Bu zulüm yetmedi mi ey dünya, bu zulüm yetmedi mi ey insanlar? Biz savunmasız insanlardık, ne suçumuz vardı? Çocuklarım, ellerimin arasından kayıp gitti, kollarımda öldüler. Çocuklarım, hiçbir şey yememişti. Yemin olsun ki benim çocuklarım, açken katledildi." sözlerini paylaşan Durgut, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının artık son bulmasını istedi.

İsrail'in saldırılarında bugüne kadar 5 binin üzerinde çocuğun yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Durgut, "Dünyanın sayılardan ibaret gibi hızlıca bahsedip geçtiği bu çocukların da her çocuk gibi isimleri, hayalleri vardı. Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 8 bin 500 çocuk ve kadın öldürüldü. 788 bin 800 kadın ve kız çocuğu evsiz kaldı. 1 milyon 700 bin insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda bırakıldı ve bunların yarısından fazlası çocuktu." dedi.

Durgut, Gazze'de elektriğin kesilmesinin yaşam ünitesine bağlı hastalar için ölüm fermanı olduğunu ifade ederek, hastanelerdeki onlarca prematüre bebeğin bu nedenle hayatını kaybettiğini dile getirdi.

"Uluslararası toplum, sorumluları adalet önüne çıkarmalıdır"

Gazze'deki çocukların okula gidemediğine, birçok öğrencinin de artık hayatta olmadığına dikkati çeken Durgut, yanmış, parçalanmış, enkaz altında kalmış, tanınmaz haldeki küçücük bedenler için Gazze'nin çocuk mezarlığına döndüğünü söyledi.

Yaşanan insanı dramı sessizce izleyen dünyanın bugün kadın ve çocuk haklarından bahsetmeye hakkının olmadığını ifade eden Durgut, şunları kaydetti:

"Savaşın bile kuralları vardır. Bu kurallara göre hiçbir çocuk hayati ihtiyaçlarından ve temel hizmetlerden mahrum bırakılamaz. Cenevre Sözleşmeleri, savaşta sivillerin, hastaların korunmasına dair bir dizi uluslararası hukuk kuralları içermektedir. Bu kurallara rağmen Gazze'de sivillere yönelik büyük bir insanlık suçu işlenmektedir. İsrail, koordinatları daha önce paylaşılmış olmasına rağmen Gazze'deki Türk Filistin Dostluk Hastanesi'ni dahi vurdu. Hastane, 9 bin kanser hastasının tek umudu olan tek onkoloji merkeziydi. Kanser hastanesinin bile bombalandığı yerde hangi uluslararası hukuktan bahsedilebilir? Bu duruma uluslararası topluluk daha fazla sessiz kalamaz. BM ve tüm ilgili kurumlar, Gazze'deki katliamlara son vermek için harekete geçmelidir çünkü Gazze'deki kardeşlerimizin acilen barışa ihtiyacı var. Uluslararası toplum, bu insanlık suçlarını şiddetle kınamalı ve sorumluları adalet önüne çıkarmalıdır."

Kaynak: AA