AK Parti İzmir teşkilatında yaşanan sorunlar, teşkilatlar ile milletvekilleri arasındaki güç savaşları şeklinde kendini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan Konak İlçe Kongresi, bu gerilimin sahneye çıktığı bir zemin oldu. "Kol kırılır, yen içinde kalır" anlayışıyla hareket edilmeye çalışılsa da, yaşanan sorunlar milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'nın tepkisiyle gün yüzüne çıktı.
Aslında bu gerilimin ilk sinyali AK Parti Bornova İlçe Kongresi'nde verildi. Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, önce sahneye çıkanların uzun konuşmalarını eleştirerek, kısa ve öz bir konuşma yapmayı tercih etti. Dağ'ın, “Benden öncekiler çok esnek, o yüzden ben uzatmayacağım. Kongremiz hayırlı olsun, kalın sağlıcakla” sözlerinin ardından salonu terk etmesi, hem kongredeki atmosfer hem de partinin içindeki gidişatı eleştiren bir mesaj olarak algılandı.
KONAK’TA SÜRPRİZ ÇIKIŞ
Daha üzerinden bir hafta geçmişti ki, bu kez AK Parti Konak 8. Olağan İlçe Kongresi'nde İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, yeniden ilçe başkanı seçilen Mehmet Sait Başdaş'a yönelik açık bir eleştiride bulundu. Çankırı, “Ben bu yola çıkarken; 'mevzu makamsa sizi ölün, mevzu vatansa hepimiz ölelim' anlayışıyla çıktım. Bu sözü iyi anlaşılması, iyi irdelemek ve idrak edilmesi gerekiyor. Bugünkü Ceyda'nın aynı duruşunu ve samimiyetini koruyabilmesini isterim. Dik durup, ikircikli tedavilerden uzak duran herkese çok teşekkür ederim” deyiverdi.
Aslında Çankırı ile Başdaş arasına kara kedi yerel seçimler döneminde girmişti. Çankırı'nın bu açıklamaları, parti içinde derinleşen bölünmelerin ve kişisel hesaplaşmaların bir başka şekilde görülmesi olarak değerlendirildi. Gelen kulis bilgilerine göre, Çankırı'nın Mehmet Sait Başdaş'ın yeniden ilçe başkanı olmayı istemediği, ancak Hamza Dağ'ın baskısıyla Başdaş'ın yeniden aday gösterildiği belirtiliyor.
AK Parti İzmir teşkilatındaki iç çekişmeler sadece ilçe kongreleriyle sınırlı değil. Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan, eski Bakan Muharrem Kasapoğlu ve İzmir Milletvekili Alpay Özalan gibi isimler arasındaki güç savaşları da dikkat çekiyor. Özellikle İzmir'e pek uğramadığı eleştirileriyle gündeme gelen Alpay Özalan, teşkilatın bir kesimi tarafından mesafeli ilişkileri nedeniyle eleştiriliyor.
Öte yandan Şebnem Bursalı ve Yaşar Kırkpınar gibi isimlerin bu mücadeleden uzak bir şekilde desteklendiği gözlenirken, sırtını Binali Yıldırım'a dayanan bazılarının da kısır çekişmeleri derinleştirdiği belirtiliyor. Bu tablonun ortasında kalan İl Başkanı Bilal Saygılı’nın ne yapacağı ise merak ediliyor.
YENİLENME GEREKİYOR
AK Parti İzmir teşkilatındaki bu durum, parti içinde ciddi bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu ortaya çıkarıyor. Seçim yenilgisi sonrasında derinleşen gerilimler, teşkilatın yenilenmesi ve liderlik sorunlarıyla birlikte ele alınması gereken temel meseleler haline geldi. Güçlü bir liderlik anlayışı, kapsayıcı bir yaklaşım ve iç çekişmelerin son bulması, İzmir'de AK Parti'nin toparlanması için bir öğrenci haline geldi.
AK Parti İzmir teşkilatı, yerel seçim yenilgisinden ders çıkarmak ve iç çekişmeleri sonlandırmak zorunda. Aksi takdirde, teşkilatın içindeki bu gerilimler yalnızca partinin İzmir'deki varlığı değil, genel seçimlerdeki riske da tehlikeye atmaya devam edecektir. İzmir'in yeniden kazanılması için birlik ve beraberlik şart.