Aile hekimliğinde ne değişti?

Abone Ol

Bilindiği üzere, hastanelerin yükünü hafifletmek ve insanların ilk basamak sağlık hizmetlerine daha kolay erişimini sağlamak amacıyla aile hekimliği müessesesi düzenlenmişti. Gerçekten de insanlar, küçük rahatsızlıklar için hastane yollarına düşmekten kurtuldular, ufak tefek rahatsızlıkların ilk gözden teşhisi  ve tedavisi ile sağlık hizmetlerinden daha kolay yararlandılar. Rapora bağlanan ilaçlarını almakta da kolaylık sağlanmış oldu. Ayrıca pansuman, iğne yapılması ve ana çocuk sağlık hizmetinin ilk basamaktan temin edilmesi yönünden de hastanelere gitmekten kurtulmuş oldular.

Ancak birinci basamak bu sağlık desteği, sağlık sistemi içinde ileri evrelerde değerlendirmek olanaklı olmuyordu. Sağlık sisteminin aile hekimlerinin entegre edilmesiyle bu olanak da sağlanmış oldu. İlk aşamada verilen sağlık hizmeti ve aile hekiminin ileri tetkik isteyebilme olanağının önü açılmış oldu. Öncelikli randevu alınabilmesi için kontenjan da ayrıldı. Hastanedeki doktor ile aile hekiminin birlikte aynı hasta ile ilgilenebilme olanağı sağlanmış oldu.

Sistemlerin değişen şartlara uyum sağlaması ve karşılaşılan sorunları giderebilecek şekilde güncellenerek geliştirilmesinin sağlanması gerekmektedir. Sağlık hizmetleri, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri olarak sınıflandırılmış ancak söz konusu sınıflar arasında dijital entegrasyon çalışmaları bugüne kadar tamamlanamamıştı, işte bu basamak da tamamlanmış oldu.

Bilindiği gibi, aile hekimlerinin hastanelerden doğrudan tahlil istemeleri mümkün olamıyordu. 2025 ocak ayından itibaren; aile hekimleri röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi, kan tahlilleri gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecekler. Hastalar, hastaneye gidip poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek, sonuçlar aile hekimlerinin ekranlarından görülebilecek.

Bunun dışında, aile hekimlerine hastanelerden kontenjan ayrılmış olması da sistemi hızlandıracağı gibi, hastanın uygun zamanda tetkik ve tedavisinin yapılabilmesinin önünü açacaktır. Aile hekimleri, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden kendilerine kayıtlı hastaları için hastanelerden alabildiği muayene randevularına ek olarak yalnızca kendi hastalarına özel kullanılabileceği kontenjanları olacak. Bu hastaların ikinci ve üçüncü basamak muayenelerinde  MHRS'den randevu alan hastaya uygulanan işlem basamakları uygulanacak.

Aile hekimleri, kendisine kayıtlı hastasıyla ilgili muayene/değerlendirme sonucunu hastaneye yönlendirdiğinde, sevk veya hekim notu oluşturabilecek. Oluşturulan not bilgisi hastanedeki hekimler tarafından görülebilecek.

Hastanedeki doktorlar hastaları değerlendirdikten sonra sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden aile hekimine geri bildirim notu yazabilecek ve aile hekimleri de bu değerlendirmeleri görebilecekler. Aile hekimleri, laboratuvar, radyoloji vb tetkikleri için talepte bulunduktan sonra hastaya e-Nabız tarafından, özel bir kod üretilecek ve aile hekimi bu kodu hastasına bildirecek. Ayrıca hastane girişi yapılmaksızın hasta hastaneye gidebilecek ve artık hastanedeki hekim aynı konuda yeniden tetkik istemeyecek. Ancak hastanın üç iş günü içinde hastaneye başvurma zorunluluğu bulunmakta. Hasta, mamografi ve ultrason randevusu dışındakiler için talep tarihinden itibaren en geç 3 iş günü içinde hastaneye başvurmaz ve kaydını yaptırmazsa kod geçersiz olacak. Böylece gerekli tetkiklerin her sağlık kuruluşunda defalarca ayrı ayrı yapılmasının önüne geçilmiş olacak. Bunun yanı sıra sistemin getirmiş olabileceği veya getirebileceği sıkıntıların aile hekimleri ve tabipler olarak değerlendirilip öneriler getirildiğini görmekteyiz. Herkes için en sorunsuz uygulamaların gerçekleşmesini diliyorum.

Arabulucu Avukat Nurdan Heris