Eylem Tok ve Mısır'a kaçırdığı oğlu son olarak ABD'de görüntülendi. Gülerek taksiye bindikleri görülen fotoğrafların servis edilmesiyle, ülke ayağa kalktı.
Telefonla katıldığı bir canlı yayında, ortada pırıl pırıl pırıl bir çocuk olduğunu, kana kan olmasın diye beklediklerini söylemişti. Döneceğiz, demişti. Ne oldu? Mısır'dan ABD'ye ne zaman, neden geçtiler?
Yakınları aracılığıyla ölümüne neden oldukları Oğuz Murat Aci'nin ailesine taziyeye gideceklerini söylemişler. Acılı baba, "Gelip teslim olsunlar, ertesi gün taziyeye gelsinler" açıklaması yapmış. Baba başsağlığı beklerken ABD sokaklarında fink atıyorlar! Gülüyorlar!
Üç kadının Eylem Tok ve oğlunu tanıması üzerine kovaladığı, yüzlerine tükürdüğü iddiaları da var. Doğruysa helal olsun.
Neden? Çünkü, kaza hayatın akışında olabilecek bir ihtimal, hepimizin başına gelebilir; ancak hem 18 yaşından küçük çocuk ehliyetsiz arabayı alacak, hem ölüme, yaralanmalara neden olacak hem de annesi tarafından hızla kaçırılacak. Üstelik yarışıyorlardı, telefonları topladılar, ambulansı aramadılar gibi akıl almaz ifadeler varken! .
Kaza hayatın doğal akışında olsa bile, yanında pişmanlık, üzüntü ve kederle yürür. Cana yük getirir.
Bir hayat son bulmuş, başka hayatlar kararmışken bu ahlaksızlık, bu utanmazlık, bu vicdansızlık katlanılır gibi değil.
Türkiye’nin iade talebi en kısa zamanda olumlu sonuçlanır, suçluların yargılanmasıyla, önce Aci Ailesi'nin sonra kamunun vicdanı huzur bulur umarım.