Önce Manisa, sonra Ankara ve ne yazık ki Elazığ… Son günlerde beşik gibi sallanan ülkemiz bir felaketle karşı karşıya. Aslında hepimizin bildiği gibi felaketi getiren deprem değil, kontrolsüz yapılanm...
Abone Ol
JAPONYA’DA OLSA NE OLURDU
Uzun yıllar boyunca edinilen tecrübeler, bilimsel çalışmalar ve yoğun altyapı hazırlığı ile yüksek eğitim sayesinde, kayıp ve hasar oranı en alt seviyeye indirilen ülkenin en iyi kavradığı nokta “Deprem öldürmez, bina öldürür” gerçeği. Yasalarla belirlenmiş depreme uygunluk standartları oldukça katı. Bu yasalar, okullar ve ofis binaları gibi diğer yapılar için de geçerli. Birçok yapı, bir sarsıntı sırasında esneme payına sahip. Bunlardan bazıları ani bir şokta hareket etmesini sağlayan teflon üzerine inşa edilirken; diğerleri ise genleşebilir, kauçuk veya sıvı dolu zeminlere sahip. Ayrıca Japonya'daki her akıllı telefon, deprem ve tsunami için acil durum uyarı sistemine sahip. Yaklaşan felaketlerden yaklaşık 10 saniye önce devreye giren bu sistem, kullanıcılara hızlı bir şekilde korunmaları için uyarı veriyor. “Jishin desu!” (Deprem var) sistemi, deprem duruncaya kadar faal oluyor.
Japonya'daki tüm okullar, ayda bir kez olmak üzere düzenli deprem tatbikatları yapıyorlar. Genç yaşlardan itibaren Japonlar, depreme karşı neler yapmaları gerektiğini konusunda iyi şekilde eğitiliyorlar. Tatbikatlar sırasında uygulanan en yaygın yöntem, çocukların masaların altına girip deprem bitene kadar masa ayaklarını tutmaları. Dışarıda olanlar ise düşen yapılardan etkilenmemek için doğrudan açık bir alana gitmeleri öğretiliyor. Ayrıca deprem simülatörlerine yapılan geziler sayesinde çok genç yaşta deprem hissini tanımlayabiliyorlar. Yani aynı deprem Japonya’da olsa bırakın can kaybını insanlarda telaş yok denecek kadar az olurdu. Alınacak çok fazla önlem kat edilecek çok yolumuz var. Bilinçlenmediğimiz sürece de kaçacak çok uykularımız, akacak çok gözyaşımız var…