10-16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası olarak biliniyor… Bu tarihlerde hemen her belediyenin engellilerle ilgili yaptığı çalışmalar oluyor, görüyoruz… Peki ya kalan 51 hafta? Geçen gün çok haklı bir isyana tanık oldum, ‘Engeller hala bizimken, siz kutlayamazsınız’ diyordu bir arkadaşımız… Aslında yılın 358 günü engellerle engel eklerken, bu haftada yapılan çalışmalar bana da çok samimiyetsiz geliyor…
En başta yolların hali ortada… ‘Aman sen de! Yine mi yol diyorsun’ diye düşündüğünüzü duyar gibiyim… Ancak kaldırımlarda engellilerin rahatça yürümesi için hazırlanan sarı yürüyüş yollarının ne durumda olduğunun farkında mısınız? Bence artık havaya bakarak yürümeyi bırakmalı! Sonuçta hepimiz birer engelli adayıyız, değil mi?
Günümüzde, toplumların çeşitliliği her zamankinden daha belirgin hale geliyor. Bu çeşitliliğin bir parçası olan engelli bireyler, toplumun her alanında tam katılımı hak ediyorlar. Ancak, bu hedefe ulaşmak için toplumun tüm kesimlerinin iş birliği yapması ve özellikle yerel yönetimlerin etkin bir şekilde hareket etmesi gerekiyor.
Yerel yönetimler, engelli vatandaşların yaşam kalitesini artırmak ve toplumsal katılımlarını güçlendirmek için çeşitli önlemler alabilirler. Yerel yönetimler, kamu alanlarının ve hizmetlerin engelliler için erişilebilir olmasını sağlamak için standartları belirlemeli ve uygulamalı. Engellilerin kolayca erişebileceği kaldırımlar, rampalar, engelli tuvaletleri ve engelsiz toplu taşıma gibi önlemler bu standartların bir parçası olmalı. Yerel yönetimler, engelli bireylerin sosyal ve ekonomik hayata tam katılımını teşvik etmek için projeler geliştirebilir. Bu projeler, engelli bireylerin istihdam olanaklarına erişimini artırabilir, eğitim imkanlarını genişletebilir ve toplumsal etkinliklere katılımlarını teşvik edebilir.
Ayrıca, engelli hakları konusunda toplumda farkındalık yaratmak ve engelli bireylere yönelik ayrımcılığın önlenmesine yardımcı olmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme programları düzenlemeliler. Bu programlar, toplumun engelli bireylere karşı duyarlılığını artırabilir ve onların haklarını korumaya yönelik destek mekanizmalarını güçlendirebilir. Engelli bireylerin ihtiyaçlarını anlamak ve onların seslerini duyurmak için danışma ve iletişim merkezleri oluşturabilirler. Bu merkezler, engelli bireylerin sorunlarını çözmeye yönelik politika ve programların geliştirilmesinde önemli bir rol oynayabilirler. Yerel yönetimler, engelli bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için çeşitli destek hizmetleri sunabilirler. Bunlar arasında evde bakım hizmetleri, engelli bireylerin rehabilitasyonu ve sosyal destek programları bulunmakta.
Yerel yönetimlerin engellilerle ilgili bu çalışmaları, toplumun her kesimine eşit fırsatlar sunmayı ve toplumsal adaleti sağlamayı amaçlamakta. Ancak, bu hedeflere ulaşabilmek için sürekli bir çaba ve iş birliği gerekmekte. Engelli bireylerin topluma tam katılımını sağlamak, bir toplumun insan haklarına saygı gösterdiğini ve herkes için adalet ve eşitlik sağladığını gösterir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin engellilerle ilgili çalışmaları sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk… Temennim, bundan sonraki süreçte de onları anlamanız ve bu noktada sağlıklı adımlar atmanız…
Engelli olmak sorun değil, engelliye engel olmak sorundur…