Video Haber

4500 yıllık Sümer Parfümü yeniden üretildi

1929 yılında Mezopotamya'da bulunan 4500 yıllık Sümerce çivi yazılı tablet, Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve öğrencisi Meryem Karakurt Göksel tarafından incelendi. Tabletin içindeki parfüm tarifi, antik parfümün modern yöntemlerle yeniden üretilmesine olanak sağladı. “Medeniyetin Güneşi: 4500 Yıllık Kokunun Yeniden Doğuşu” adı verilen parfüm, tarihteki en eski parfüm olarak kayıtlara geçti

Loading...

Abone Ol

1929 yılında Mezopotamya’da bulunan ve 4500 yıllık Sümerce çivi yazısı içeren tablet, Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve öğrencisi Meryem Karakurt Göksel tarafından incelendi. Tabletin içindeki parfüm tarifi, antik parfümün modern yöntemlerle yeniden üretilmesini sağladı.

Tablet, ilk olarak 1937 yılında Alfred Pohl tarafından tercüme edilmiş ve şu anda Jena Üniversitesi’ne ait Hilprecht Collection'da muhafaza edilmektedir. Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve doktora öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, koku kitabı çalışmalarında bu tabletteki bilgileri keşfetti. Meryem Karakurt Göksel, parfüm yapma konusunda sahip olduğu deneyimle, tabletteki bazı hammaddeleri birleştirerek eski parfümün modern versiyonunu üretmeyi başardı. Bu çalışma, “Medeniyetin Güneşi: 4500 Yıllık Kokunun Yeniden Doğuşu” adıyla tanıtıldı.

Prof. Dr. Kılıç, parfümün yapımında kullanılan hammaddelerin bazılarını bir araya getirerek önce katı, ardından sıvı formda parfüm üretildiğini belirtti. Bu parfüm, özellikle Sümer Kraliçesi Puabi'nin mezarında bulunan koku şişeleri gibi eski dönem kalıntılarıyla ilişkilendiriliyor. Prof. Kılıç, “Bu parfüm, şu ana kadar bulunan belgeler ve keşifler doğrultusunda dünyadaki en eski parfüm olarak kabul edilebilir. Sümerli insanlar bu parfümü hem günlük yaşamda hem de ritüellerde kullanıyordu” dedi.

4500 yıllık parfümün yeniden üretilmesi, tarihi ve kültürel değerlerin yanı sıra ekonomik potansiyel taşıyor. Prof. Kılıç, projeye destek sağlandığında parfümün seri üretimine geçmeyi planladıklarını belirtti. Ayrıca, parfümün nasıl kullanıldığı hakkında bilgi veren Kılıç, Sümerli insanların katı parfümü ellerinin damarlarına sürdükten sonra kokusunu uzun süre hissettiklerini açıkladı.

Meryem Karakurt Göksel, çalışmada Tarih, Eski Çağ Tarihi, Coğrafya, Botanik ve Arkeobotanik gibi disiplinleri kullanarak 4500 yıllık kokuyu yeniden canlandırma amacını taşıdıklarını vurguladı. Parfümün içeriğinde gül, safran, misk ve amber gibi antik dönemden günümüze taşınan kokular yer alıyor.

Bu çığır açan keşif, antik Mezopotamya’nın kültürel mirasını modern dünyaya taşıyan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve Meryem Karakurt Göksel, 4500 yıllık parfümü günümüzle buluşturma çabalarına devam ederken, projenin desteklenmesiyle daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyorlar.