Nicolaus Copernicus Üniversitesi’nden bir ekip, Zosia'nın yüzünü DNA analizi ve 3D baskı teknolojisi kullanarak yeniden canlandırmayı başardı. Ekipten İsveçli arkeolog Oscar Nilsson, "Onu diriltmekten kaçınmak için her şeyi yaptılar; biz ise onu hayata döndürmek için elimizden geleni yaptık," dedi.
Mezardaki Gizemler
Zosia'nın mezarında başlangıçta yalnızca bir kilit yerleştirilmişti; ancak köylüler, yaşadıkları talihsizlikler sonucunda paniğe kapılarak kadının boynuna bir orak eklediler. Bu tür mezar uygulamaları, 17. yüzyılda Polonya’da meydana gelen bir "vampir salgını"na karşı alınan önlemlerden biriydi.
Yüksek Sosyal Statü
Zosia'nın mezarında ayrıca altın veya gümüş ipliklerle dokunmuş bir ipek başlık bulundu. Bu buluntu, kadının yüksek sosyal statüye sahip olduğunu gösteriyor ve onun toplum içindeki özel konumunu yansıtıyor. Nilsson, Zosia'nın yüzünü yeniden şekillendirirken yaş, kilo ve kemik yapısı gibi detaylardan faydalanarak kaslarını ve yüz hatlarını belirledi. "Yüzleri yeniden yapılandırmaya alışkınım, ancak bu sefer ona bir nebze de olsa insan onuru kazandırmayı amaçladım," ifadelerini kullandı. Zosia'nın hikayesi, hem tarihsel merakı artırıyor hem de arkeolojinin insan hikayelerini yeniden canlandırmadaki gücünü gözler önüne seriyor.