40 yıldır çöpüne çare bulamayan İzmir

Abone Ol

Çiğli eskiden Karşıyaka'ya bağlı bir belde idi. Arka bahçesiydi yani Karşıyaka'nın. Eh arka bahçe olursanız her türlü külfete de katlanmak zorunda kalırsınız. Bu külfetlerden en önemlisi de hayatı etkileyen atıklar. Atık dediğimiz de çöp. 1980'lerde İzmir'in bütün çalısı çöpü, bugün üzerinden otobanın geçtiği Yalı Mahallesi'nin batısına, Çiğli'ye dökülür, Anadolu Caddesi'nin hemen kenarında konumlanmış küçük bir tesiste de zamanın şartlarına göre basit bir ayrıştırmaya tabi tutulurdu.
O tarihlerde artık kent içinde kaldığından, Burhan Özfatura'dan sonra başkan olan Yüksel Çakmur döneminde de bugünkü yerine yani Harmandalı sırtlarına taşındı. 
Taşındı taşınmasına ancak bir bertaraf tesisi yapılacağı yerde vahşi depolamaya devam edildi. Neydi vahşi depolama? Çöplerin önce mahallelerden kamyonlarla alınıp toplama merkezlerine oradan da çöp bölgesine taşınması ve açılan çukurlara gömülmesiydi. O yüzden de Harmandalı Çöplüğü'ne "çöp deponi alanı" denildi. Halbuki Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi olmalıydı. Kamyon ve TIR'larla bölgeye getirilen çöpler yürüyen bantlara alınarak, kağıt, cam, demir, naylon  ve organik atıklar şeklinde ayrıştırılarak, ekonomiye kazandırılmalı, organik olanlar gübreye dönüştürülmeliydi. Böyle olunca da sonuç "sıfır atık" olacak, kirlilik de ortaya çıkmayacaktı.
Harmandalı Çöplüğü 1989 seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Yüksel Çakmur zamanında 1992 senesinde kuruldu. Çöplüğe 15 yıllık bir depolama ömrü biçilmişti. Burhan Başkan'ın 2.dönemi ve rahmetli Ahmet Piriştina'nın başkanlıklarında vahşi depolama sürdü, bir çalışma yapılmadı. 2007'de kapatılması gereken çöplük, Piriştina'nın ani vefatı ile başkan olan Aziz Kocaoğlu'nun Torbalı- Taşkesik, Yamanlar Dağı ve Menderes denemeleri başarısız olunca, kapatılamadı. Aradan 17 yıl geçmesine rağmen İzmir hala modern, Avrupai bir katı atık bertaraf tesisine sahip değil. 
Halbuki hemen her başkan döneminde meclis üyeleri ile birlikte Avrupalara kadar gidilerek çöp bertaraf tesisleri incelenmiş, şehir içinde olmalarına rağmen koku ve kirlilik yaratmadıklarına dair de övgü dolu açıklamalar yapılmıştı. Şimdi anlıyoruz ki o geziler birer turistik gezi olmaktan öteye gidememiş.
Aslında uzağa gitmeye gerek yok. Komşu ilimiz Manisa, büyükşehir statüsünü kazandıktan sonra dönemin Başkanı Cengiz Ergün'ün ilk işi katı atık bertaraf tesisi kurmak olmuştu. Uzunburun Katı Atık Bertaraf Tesisi'nin açılışını 2017'de MHP lideri Devlet Bahçeli yapmış, açılış törenine bizzat ben de katılmıştım.
Şimdi sormak gerekmiyor mu, 2014'te büyükşehir olan Manisa  Belediyesi 3 yılda çöp tesisini kurarken, 40 yıllık İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu beceremiyor da, çöpünü Harmandalı ve Uzundere'de vahşice depoluyor, çamurunu ve tıbbi atığını ise Manisa'ya gönderiyor. Kimse kusura bakmasın. Bu ayıp, Manisa kadar olamayıp İzmir'e bir çöp tesisi kazandıramayan başkanlara yeter.

Gelelim bugüne. Çiğlililer "Harmandalı Ümraniye Olmasın" pankartları taşıyıp sloganlar atarak eylem üstüne eylem yaparken, yaşanabilecek bir heyelanın da haberini veriyor. Bu çağrılar cevap bulmaz da o felaket Allah korusun vaki olursa bu enkazın altında İzmir'i yöneten herkes kalır. Bu da böyle biline...