Bu köşede gazeteci olarak tanığı olduğum seçimlere yer vermeye çalıştım. 2002 ve öncesi seçimlerde gazeteci değildim. Ancak, okuduklarımın verdiği bilgi ve hafızamın diriliği bunları da yazmam konusun...
Abone Ol
DİPNOTLAR:
1 ) Baykal, siyasette etkin olma yolları ararken 1990’ların Türkiye sosyal demokrasisi için zor bir sınav olduğunun farkında mı değildi; yoksa müesses nizam bunu mu emderiyordu, bilinmez, ancak 1995 seçimlerinde CHP kıl payı barajı geçti. Bu durum bana 2002 seçimlerinde ve 7 Haziran’da seçim çağrısı yapan ve seçimlerde başarısız olan Bahçeli’nin MHP’sini hatırlatıyor.
2 ) 12 Eylül’den sonra yasaklı siyasetçilerin içinden Demirel ve Erbakan hükümet olmayı başarmışlardı. Ecevit de ahir ömründe bunu görmek istiyordu. İstanbul, Ankara ve İzmir’de SHP’nin belediyeleri kaybetmesinde epeyce etkili olan Ecevit DSP’si, 1995 seçimlerinde solun birinci partisi oldu. 1999 serüvenini daha önce bu sayfadaki yazılarımda anlattım; ancak Ecevit, 2002 yılında “demokratik solun” kitabe-i seng-i mezarını yazmayı da başardı.