Genel Başkanı Ramazan Bingöl, yemek bedeli istisna tutarının arttırılmasının, yeme-içme sektöründe düzenin sağlanması ve çalışanların refahına katkı sunacağına dikkat çekti.
Bingöl, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin enflasyon hedefleri doğrultusunda sektörün daha öngörülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, yemek bedellerinin yalnızca yeme-içme sektöründe kullanılmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.
Nakit Yemek Yardımlarının Etkisi
Bingöl, nakit yemek yardımlarının büyük kısmının yeme-içme sektörüyle ilgili olmayan alanlarda kullanıldığını belirterek, bunun işletmeleri olumsuz etkilediğini ifade etti. Son iki yılda, nakit yemek yardımlarından dolayı birçok işletmenin düzenli müşteri kaybına uğradığını ve fiyatlarını artırmak zorunda kaldıklarını aktardı. Bu durumun sektörün fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve kayıt dışılığı artırdığını kaydetti.
Ekonomik Katkı ve İstihdam
Bingöl, yeme-içme sektörünün emek yoğun bir sektör olduğuna dikkat çekerek, her yeni 20 sürekli müşterinin bir yeni çalışan istihdamına olanak sağladığını belirtti. Bu nedenle, sektörün düzenli gelirlerinin artırılmasının önemine değinen Bingöl, yemek bedeli istisnası tutarının en az 300 TL’ye çıkarılmasının, sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlayacağını ifade etti. Bingöl, açıklamasının devamında şu değerlendirmelerde bulundu: "Yeme-içme sektöründeki işletmelerin düzenli gelirlerinin artırılması, hem sektörün canlılığını koruyacak hem de sektöre geri dönecek nakit yemek paralarıyla on binlerce gencimizin çalışma imkanı bulmasına katkı sağlayacaktır. Bu adım, sektörümüzün büyümesine ve istihdam artışına ciddi katkılar sunacaktır." Bu çağrı, yeme-içme sektörü için önemli bir düzenleme önerisi olarak dikkat çekiyor.