100. yılda 6. ligde
Kader diyemezsin, sen kendin ettin. Şarkıdaki gibi. Kimin ihmali, aymazlığı, gafleti, dalaleti kastı varsa. İki cihanda iki yakası bir ar...
Kader diyemezsin, sen kendin ettin. Şarkıdaki gibi. Kimin ihmali, aymazlığı, gafleti, dalaleti kastı varsa. İki cihanda iki yakası bir araya gelmesin. Adına süper denen ligi birinci sayarsak, İzmirspor 6. sırada. Maşallah. İyi ki dipte değil. Bunun 7'si var, 8'i de başlayacak. Utanılası durum. Semtin değil, İzmirimin takımı, Cumhuriyetimizle yaşıt, koskoca kulüp. Duayen isimlerden hiç bahsetmeyeceğim. Şanlı tarih, mükemmel insanlar. Takım yükselirse tarih de gündeme gelir zaten. Adaletsizlik olur diye isim veremem, hepsi kalbimde. '100 bilmem kaçıncı yılda kupalar alacağız', 'Bizim yılımız olacak' diyenler köşe başlarını tutarken. Bizim onurlu kulübümüz, amatör kümede. Vay be. Sayın seyirciler. İzlemeye devam ediniz. Amatörün ruhunu şartlarını bilen teknik adam gelsin derken. Cevdet Çapar'ı Torbalı kaptı. Özçamdibi'ni BAL'a çıkaran Nedim Akgül uçtu gitti. Başarılı genç isim Ufuk Süer akıllara gelmedi. Şükür ki, buldular sonunda. Soner Keleş kardeşime başarılar diliyorum. İmzayı nasip eden sabrını da verir. Hayırlı uğurlu olsun.
KAFA NEREYE, TAKIM ORAYA
Bilirsiniz. Göz önündeki, medyada çok yer bulan takımlarla işim olmaz. Yok taktik, yok alınan yabancılar, kaça geldi, maliyet filan. Bu yıl da. Yine aynı senaryo. Sihirli değnek var sanki ellerinde, onlar yabancı ya. Boncuk var, kolyelerinde. Yine hüsran olacak. Oldu bile, tee en başta. Umarım, inşallah daha fazla sayıda Türk futbolcu oynatan Anadolu takımı şampiyon olur. Bizim evladımızı, aslan gibi kartal gibi İsmail Kartalımızı badem gibi yediler. Ahı tuttu. Adı Jesus ya. Hezimet başladı, mazeret bol. Müstahaktır, layıksınız, hak ettiniz. Anlamadığım da şu. Yabancı arkadaş, 1 yıllık sözleşme imzaladı. Başına geleceği biliyor gibi. Dayattığı, istediği, aldırdığı oyuncular 3-4 yıllığına imza attı. Hoca gidince, beraberce gitmeliler. İşin raconu bu, fıtratında var. Merak etmeyin. 15. haftada gider, İsmail Kartal gelir yine, enkaz devralır. Devran böyle, döner gider. Olan Fenerbahçe sevdalılarına oluyor.
BAYRAM AMCAM, ESMA TEYZEME KAVUŞTU
Cahit Yıldız, Nuri Hepyerler, Yahya Yelen, Recep Can, Erkan Kazancı, Coşkun Günsezer, Ertan Ertaş. Daha birçok değerli isim. Efsane olmuş masörlerimizin bazıları. Gerçek çilekeşler, vefakârlar, cefakarlar. Hizmetleri unutulmaz, unutulmamalı. Bayram amca, Bayram Şengül de Altınordu'nun sembol ismiydi. 28 yıl önce vefat etti. Çok beyefendi bir insandı. Çocuktum halimi hatırımı sorardı. En yoğun, meşgul zamanında. Hayat arkadaşı, yoldaşı Esma teyzemize kavuştu. Yemeklerin, tatlıların efendisi usta aşçı Bülent ağabeyimin annesi, İZ Gazete'nin cevval muhabirlerinden Özgür evladımızın babaannesi. Esma - Bayram Şengül çiftinin, hepsinin mekanları cennet olsun, sabır diliyorum.
HOCAMI TANIMAYI, HİÇ TAMIMAM
Adı, soyadı; Sabahattin Koludar. Türkiye'ye İzmir'e Balçova'ya mal olmuş karakterli, onurlu bir kişiyi tanımayabilirsiniz, hatırlamayabilirsiniz. Yaşınız gereği diyeceğim ama. Yaşla değil ki bu işler. Makamın, koltuğun, konumun hakkını vermektir işin aslı. Mozart'ı, Mevlâna'yı, Aşık Veysel tanıman, bilmen için aynı zamanda yaşaman mı gerek ? İnsanları aşağılayan, iki de bir ona buna saldıran, gündem yaratanlardan, adına hoca denlerden. Biri karşısına çıksa, ayağa kalkar, övgüler, selfi çekmeler. Çok yazık. Oysa hak edene saygı duy. Medya maymunu olmadı hiçbir zaman benim canım hocam. Pamuklara sarıp sarmalamanız gerekirken, yapılan muamele hoş değil. Sabahattin hocamı tanımayanları, ben hiç tanımıyorum. Öyle bir güzel tanıyacaksınız ki. Pek yakında. Hazırolda duracaksınız. Siz ne zaman geldiniz bilemem. En az 50 yıllık Balçovalı, Balçovasever, Balçova hayranıdır. Kalbini kırmayın. İşiniz gerçekten halkla, vatandaşla, yurttaşla ise. Tanımalısınız, mecbursunuz. Balçova fenomeni, sporcu dostu Ogün Yılmaz müdürüm, bu işi halleder. Hiçbir kimsenin isteği, ricası yoktur, olmamıştır, olamaz da. Tamamen kendi fikrim, hür irademle yazılmış bir yorumdur. Başka türlü anlamıyorlar, yaşam dediğin çok kısa. Tiktokla, laklakla olmaz bu işler. Kitap oku, kitap.
HAKEM DEDİĞİN...
Masterler, veteran maçındayız. Anahtarı istedik. Stat görevlisi 'Hakem arkadaşta, sahada idmanda' dedi. Anahtarla beraber geldi, garip garip baktı. Bir de 'İçerde eşyalarımız var' dedi. Bekledi. Niyeyse. Tanımadı. Bir tek hakem, kendi sanki. Aldı eşyalarını gitti, rahatladı. Hakem kardeşim adını yazmayacağım, önemli değil. Adil düdüğüyle şöhret olsun. Öğrenin bu işleri. 'Hakem zeki akıllı olur', işin özü bu. Zekâ, akıl ama. Başka türlüsünden değil. Hakem evlatlarım. Daha yolun başındasınız. Olmadınız, ermediniz daha. Çırak bile değilsiniz. Usta gibi görünmeye çalışmayın. İnsanları sev, güven. Körü körüne değil, akılla. İdmanına devam et. Anahtarı vermediğine göre, güvenliğe de güvenmiyorsun. Bize de güvenmedin. Sanki düğün takıların var çantanda. Bize ne ? O duruş, tavırlar hele. Küçük tepeleri o yarattı sanki. Tövbe tövbe. En büyük hakem yok, sen hiç değilsin. İletişim bozuk, sosyallik yok. Sokakta ne ise hakem, sahada da aynısıdır. Maçlarda aynı sorun. Video izlemekle, kuralları ezberlemekle hakem olunmaz. Tepelere çıkarsınız belki ama böyle yaparak, hakem olunmaz. Hakem yani. Başka bir şey değil.